Ahmet Tuna’lı ilk kış tatilimizi gerçekleştirdik. Ankara’dan
kuzenimin dönüşü kar yağar ümidiyle gittiğimiz Bolu Abant’tan karları eriterek
döndük. Biz gitmeden önce ki hafta güzel kar yağmış ama biz gittiğimizde hava
ısınmaya başladı ve malum karların şıpır şıpır erimeye başladığı bir manzara
gördük. En çok da Ahmet Tuna’ya yaradı bu tatil. Çok şükür hasta değildi o
yüzden bizde yanındayken keyfi yerindeydi. Kısa zamanda çok hayranı oldu desem
yalan olmaz. Garsonlardan tutunda diğer otel çalışanlarına, konuklara kadar
herkese kendini sevdirdi. Otel yeni yıl için süslenmişti Ahmet Tuna’ya
eğlenceli geldi muhtemelen her yer ışıklı süslü. Koştu oynadı bol bol. Neyse ki
2 gün yer ayırtmıştık daha fazlası sıkıcı olmaya başlıyor çünkü , sonuçta otel
işte.
Ahmet Tuna karı tanıyordu yerde görünce kar dedi, eldiven
giymek istemediği için karı ellediğinde elleri üşüdü bir daha ellemek istemedi,
kara sadece ayakları ile bastı, düşmekten de pek memnun değildi üstüne kar
değmesini pek sevmedi yani J
Kar manzarasını herkes sever, sevmeyen varsa da azdır. Bizde karda gölün
etrafını faytonla turladık. Ahmet Tuna’yı ata bindirdik. Ben korkar binmek
istemez diye düşünmüştüm ama bizim ki sanki hep ata biniyormuş edasındaydı, at
durunca da ‘git’ bile dedi ata. Bize de bu anı fotoğraflamak düştü tabi. Büyük
Abant Oteli’ne 5 yıl önce balayı için gitmiştik otel baştan aşağı yenilenmiş,
bu sefer çekirdek ailemizle gittik bizim içinde değişiklik oldu ve her tatil
gibi bu da bitti. Güzel fotoğraflarımız oldu bir kaçını paylaşıyorum. En kötü
günümüz böyle olsun.