Ahmet Tuna 28 aylık oldu. 28. Ayda kendini çok iyi ifade
eden, oyun hamurları ile oynamayı,boya yapmayı, zıplamayı, koşmayı seven bir
çocuk. Bebekliğin zorluğundan tamamen çıktık sadece tuvalet eğitimi kaldı,onu
da yakın zamanda halledeceğiz inşallah. Oyun kurmayı da öğrendiği için kendi
kendine iyi vakit geçirebiliyor. Artık oyuncak almıyoruz ona, o kadar çok doydu
ki şu sırlar pek ilgilenmiyor.Daha çok boya yapmak istiyor,oyun hamuru ile
oynamak istiyor.Yada birisi saklanacak Ahmet Tuna onu bulacak, hiç bir şey
bulamasa yatağın üstüne çıkıp zıplayacak. Arada arabaları ile oynuyor tabi ama
daha çok keşfetmeyi seviyor. Ezberi çok kuvvetli ona söylediğimiz şarkıları sonra o bize
söylemeye başlıyor. Minimini bir kuş, fış fış kayıkçı ve benim annem güzel annem
şarkılarını söylüyor.Geçen gün dışarı çıkmak için hazırlanırken kendi kendine
“küçücükken baş ucumda bana ninni söylerdin,sabahları başucumda beni okşar
severdin.Benim annem güzel annem beni al kollarına,kucağında uyut beni ninniler
söyle bana” dedi ben çok şaşırdım bu ninniyi
hiç şaşırmadan söylediğini ilk kez duymuştum.Sonra çok beğendim yine
söyle dedim, aklına gelmediği yer de “sonra neydi” deydi ben söylerken “söyleme
söyleme “dedi kendi devam etti. Yavrum benim sevgisi bambaşka bir şey. Bu
sıralar İngilizce’yi sevmeye başladı.İpad de dinlediği şarkıları söylemeye
çalışıyor.İngilizce alfabeyi öğrenmiş, başından biraz sonundan biraz baya bir
söylüyor şarkı gibi. Cat - kedi diyor.Box - kutu diyor. Bazende anlamadığım bir
şeyler söylüyor.”Ne söylüyorsun anlamıyorum” dediğim zaman “İngilizce
söylüyorum” diyor J
Dün akşam biz yemek yerken o da sandalyesinde ipad’e bakıyordu “Pumpkin aç”
dedi,biz anlayamadık tabi tekrar sorduk bu sefer “dans eden kabak aç” dedi.İngilizce
balkabağı diyormuş meğer. Beni çok eğlendiriyor, hem seviyorum hem gülüyorum
neşe kaynağımız bizim o. Nazar değmesin maşallah subhanallah. Her gece uyumadan
önce dişlerimizi fırçalıyoruz.Bir kere çok çukulata yemek istedi annemdeydik,
misafir vardı “çok çukulata yeme
dişlerin çürür” dediler. Ahmet Tuna’da her “akşam dişlerimi fırçalıyorum” diye
cevap verdi. Söyleyen kişide pişman olmuştur artık J Henüz kendi kendine
uyumuyor,illa ben yanında yatacağım ona masal anlatacağım öyle uyuyacak.
Uyumadan önce dua okuyalım diyorum,ezberlediği iki tane dua var onları
okutuyorum, bir tanede henüz çalıştığımız bir dua var onu ben okuyorum Ahmet
Tuna tekrarlıyor sonra masal anlatma kısmına geçiyoruz,uyuması bile böyle bir
seranomi.Bana dün akşam ne yapmıştık diyor bazen, sonra aklına gelen bir
şeyleri anlatıyor. Daha önce olsa bile o dün akşamdı J Uzun bayram tatilinde Jurasicland’a gittik
orda dinazorları inceledik, 3 boyutlu bir film izledi hani şu 10D
olanlardan,Ahmet Tuna’da gözlükle izledi biraz korktu tabi, biz” korkma gerçek
değil” dedik, cesur bir çocuk olmasını istiyorum. Ordan çıktıktan sonra “ ben
korkmadım” dedi. Sonra dinazor ünitelerine girdik,kuluçka ünitesi, uysallar
ünitesi,vahşiler ünitesi,veteriner ünitesi. Gerçeğe yakın yapmaya çalışmışlar,
iyi ki şimdi yaşamıyorlar J
Sonra Ahmet Tuna müze çıkışında Dinazor yumurtası boyadı. Uyumadan önce bazen
aklına geliyor anlatıyor bana.
Top havuzunda oynamayı her çocuk
sever sanırım, birde zıplamayı.. Şu sıralarda onu çok eğlendiren oyunlar
arasındalar. Evde de babasının ayaklarında zıplamak istiyor o kadar takmış
durumda yani J
Bu bloğu yazıyorum çünkü ilerde ne yapmıştık diye okumak eğlenceli olsun
istiyorum. Her ay neler yaptığımızı unutmayalım, yazılan bir hatıra kalsın
istiyorum.
Top havuzunda yüzerken :)
Bayramda büyük dedesi ile bayramlaşırken
Jurassicland'da bir gün (Jurassicland Forumistanbul'da- Bayrampaşa/İstanbul )
Jurassicland'da dinazor yumurtası boyuyor,önlüğü ben yanımda götürdüm giderken.
Maşallah size maşallah .. Araları 4 ay Mehtapcım yakın olsak ne güzel beraberce oynayabilirlerdi.. O günlerde gelir inş..
YanıtlaSilTeşekkür ederiz Zeynep'cim. Evet belki bir gün tamamen bu taraflara gelirsiniz o zaman arkadaş olurlar hem çocuklar.
YanıtlaSil