12 Mayıs 2012 Cumartesi
Ahmet Tuna'nın ilk pikniği
Hava durumunun gökgürültülü sağnak yağışlı gösterdiği bir günde biz hislerimize güvenerek pikniğe gittik.Güneş bir vardı bir yoktu,öyle olmasına rağmen yandık.Ahmet Tunanın kolları ilk defa güneş gördü farkedemedik fakat akşam olduğunda kolları kızarmıştı,eve geçtiğimizde krem sürdük umarım geç kalmamışızdır iş işten geçmiş oldu.Herkesin keyif aldığı bir gündü günün akşamında Galatasaray Fenerbahçe maçı vardı.Çoğunluk Galatasary'lı olunca şambiyonluk maçı nasıl izlenir tahmin edersiniz artık hop oturup hop kalkarak,Ahmet Tuna'nın da ilk pikniği bunun yanında ilk derbisi oldu :) piknikte amcasıyla top oynadılar geleceğin topçusu mu olacak acaba,doktorumuzun dediği olursa Ahmet Tuna'yı topçu yada poçu yapacak bilemiyorum topa bir merak var gibi gibi :)
Diğer pikniğimiz doğum günümüzde olacak, şimdiden yer bakınıyoruz bir kaç fikir var güzel olmasını umuyorum.Doğum günü için yaptığım hazırlıklar da var ama şimdi paylaşmayacağım vakti gelince sürpriz olsun istiyorum.
3 Mayıs 2012 Perşembe
Ne Seninle Ne Sensiz.
Ah Ahmet Tuna ah ! Ne seninle oluyor ne sensiz. Seni
özlüyorum annecim.Gözümün önünde her gün büyüyorsun.Sevgin olmasa nazında
çekilmez hani. 11. aydan yemeye başladın adam olsun artık adam.5 dk durduğun
yerde durmuyorsun. Önceden oyuncaklar ve kitaplar ilgini çekerdi şimdi
koltuklara tutunup tırmanmak ilgini çekiyor.Dışarı çıkıp gezmek dolaşmak en
sevdiğin aktivite J
Anneanneni yoruyorsun biraz onun hakkını ödeyemeyiz bunu bilmelisin.Sende sakın
büyüdüğünde bana ve anneannene karşı asi bir çocuk olma. Daha bizim evde mama sandalyen
yok ama deden almış sana, özel
yatağın bile var anneannende onu da deden
almış. Ne kadar şanslı olduğunu bil diye yazıyorum. Sen onların 3. çocukları gibisin
hatta dayın ve benden daha çok seviliyorsun.Ben sana az kızsam azar işitiyorum
valla.
Artık sana söylenen her şeyi anlıyorsun. Hatta cevap vermeye
çalışıyorsun nerdeyse.Mesela köpek nasıl yapar dediğimiz zaman ‘hav’ diyorsun J saçların nerde
dediğimiz zaman saçını tutuyorsun.ayakların nerde deyince ayaklarına bakıp
tutuyorsun.Araba görünce ‘düt’ diyorsun.Tarak görünce saçını
tarıyorsun.Yürüteçte hız yapıyorsun,hatta artık yürüteçin içinde değil de
dışında dolaşmak istiyorsun,ayağını kaldırıp yüksek bir yere çıkmaya
çalışıyorsun. Parkta salıncakta sallanınca mutlu oluyorsun. Kendi yaşına yakın
çocukları görünce seviniyorsun.Bunların hepsi güzel şeyler,bir yürüsen çok
işimiz var seninle.
Şu sıralar biraz çıkarcısın her çocuk gibi,seni gezdiren
kişileri daha çok seviyorsun.Mesela babanı ve dedeni.Ben senin gözünde sana zorla
yemek yedirmeye çalışan,kendine zarar verecek şeyler yapınca hayır diyen ama
yinede peşimde dolaştığın kötü biri olabilirim J
Her ne olursa olsun seni hayatımda ki her şeyden çok seviyorum.Bazen sabrımı
zorlasan da seviyorum işte.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)