24 Ağustos 2012 Cuma

14 Aylıkken

14 ayı geride bırakırken Ahmet Tuna’nın artık bebeklikten çıktığını yüz hatlarının ve hareketlerinin  çok değiştiğini gözlemleyebiliyorum.  Yavaş yavaş konuşmaya çalıştığı, kelimeleri tekrar ettiği ve taklit etmeye başladığı bir dönemdeyiz. Çevreye daha çabuk uyum sağlayabiliyor. Yaşıtlarıyla hemen iletişime geçmeye çalışıyor.Kendinden büyüklere “abii” demeye başladı. Geçtiğimiz hafta ilk kez baba dedi. Babasına anne demeyi tercih ediyordu nedense J” annii ve babii” diyor .Nereye gidiyoruz diye sorduğumda “dede” diyor,bazen de” anane” diyor.Çünkü her sabah dedesiyle anneannesine gidiyor. Eğer babasıyla parka gitmişlerse nereye gittiniz babanla diyorum “gargi” diyor. Yani Gargamel J Hani şu şirinleri kovalayan Gargi var ya, kendisi bizim parkta duruyor şirinleriyle beraber.
Bütün meyvelere “armu” diyor.Yani armut.Ha bide “mu” var,yani muz. Büyüdü de derdini anlatmaya çalışıyor.Susadıysa “fu” diyor.Uykusu geldiyse “nenni” birde “emmik” yani emzik. Eğer dışarıdaysak çantamı karıştırmaya başlıyor emziğini bulmak için. Emziği daha bir önemli olmaya başladı gibi,bıraktırmak için birkaç ay daha beklemeyi düşünüyorum. O dönem nasıl geçer şimdi düşünemiyorum, belki uyur emziksiz ama gece uyanınca ağlar eminim.

Ahmet Tuna bu günler böyle. Ahmet Tuna’ca konuşuyor ve hızla büyümeye devam ediyor. Birlikte 3. Bayramımızı geçirdik. Bayramda el öptü benim oğlum. El öperken hiç fotoğrafını çekmemişiz ama bayramlık birkaç fotoğrafı var.Tam küçük adam.

3 Ağustos 2012 Cuma

Bıdı Bıdı Ahmet Tuna

Anıları sıcağı sıcağına yazmayınca, hangini birini yazacağını bilemiyor insan ve unutuyor da. Ramazan ayının verdiği bir koşturmaca da var. Gündüz iş, akşam iftar davetleri derken eve geç gidiliyor.İşe başladığımdan beri evde pek düzen yok denebilir.Yemeği de annemde yiyince hadi çay yaptık için öyle gidin derken  eve gidiş en erken 23:00. Ahmet Tuna çok yorulduysa ve erken uyandıysa annemde uyumuş oluyor,büyüdükçe uykuları da güzelleşmeye başladı maşallah.Eğer başka bir yerdeysek eve dönerken arabada koltuğunda uyumuş oluyor.
13 ayını bitirdi 10 gün oluyor.Boyu 80 cm,kilosu 12.400. Gayet tosuncuk yani,göbüşü de var kocaman J göbüşün nerde deyince de açıp gösteriyor, birde şıp şıp vuruyor göbüşüne. Daha neler neler yapıyor aslında,akşamları ayı görünce “aydede” diyor elinle göstererek, annemin erik kompostusundan içtiğini anlatıyor hüpp diye içmiş”hüüpp ”yapıyor. Gözün,burnun,kulağın,saçın,dişin,ayağın,parmağın nerde? Onları uzun zamandır biliyor zaten.Müzik duyunca zıplıyor. Kedi görünce gel gel diyor,oyuncak hayvanlarını sorunca hepsini tek tek gösteriyor.Köpek nasıl yapar? Hav.Eşek nasıl yapar? Aai. Kedi nasıl yapar? Hav J Bir şey söyleyince anlamamış gibi ‘hee’ diyor.Yine söylüyorum yine ‘hee’ diyor.Biz kendi aramızda konuşurken  daha önceden bildiği bir şeyden bahsediyorsak hemen onu getiriyor,yada hadi gidelim dediysek hemen kapının önüne gidiyor.Elinde ki bir şeyi yerine koyar mısın oğlum diyorum, yerine koymaya çalışıyor.Özgür ruh benim oğlum kendi kendine bir şeyler buluyor,dolaşıyor kafasına göre. Pek bir zararı yok şimdilik, inşallah değişmezde,değişse de iyiye doğru değişsin. Allah dağına göre kar verirmiş. Ahmet Tuna çok sabır zorlayan bir çocuk değil hamdolsun.(Bunları yazarken bir yandan da nazar değmesin diyorum içimden)Biraz hareketli olsun o kadar da.
Büyüdükçe daha bir özlüyorum onu, burnumda tütüyor resmen. Önce Allah’a sonra anneme emanet. Allah dert keder vermesin,ayrılık vermesin.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...