26 Eylül 2012 Çarşamba

İlkler


Bir annenin az önce öpüp kokladığı,gözünden sakındığı çocuğunun başkaları tarafından kaçırılma hikayesini duyduğumuzda tabi ki üzülüyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor, annenin içi hep aynı yanıyor.Dün akşam Ahmet Tuna’yı evin içinde kaybedince hemen çocuklarını kaybeden anneler aklıma geldi. Allah’ım kötü insanlardan korusun tüm çocukları.
Gelelim bizimkine dün annemde Ahmet Tuna ile oynuyorduk sonra odadan çıktı annemin yanında sandım önce, Ahmet Tuna dedim biraz bekledim gelmedi.Sonra baktım ki annemin yanında değil.Bütün odalara bakmaya başladık Ahmet Tuna diyoruz bir yandan,evin içinde bir yerlerde olduğu kesin ama o an onu görememiş olmak beni panik yapmaya yetti.Sonra bulduk tabi wc ile lavabo arasında ki kapıyı kapatmış arkasında durmuş bakıyor.Yavrum benim seste vermiyor az da olsa bir panik havası oldu evde. Dün bir ilk daha oldu Ahmet Tuna’ya banyo yaptırdıktan sonra saçları ıslakken aldım makası elime gözüne giren saçlarını yana doğru kestim.Böylece bebeklik saçını ilk kez kesmiş olduk.Güzel oldu çirkin durmadı,arkada ki saçları lüle lüle duruyor hala.Şu kış da böyle geçsin yaza doğru arka kısımlara da bir el atarız.Benim oğlum her zaman yakışıklı olur zaten J

23 Eylül 2012 Pazar

Hafta Sonu

Bu hafta sonu koca yaz boyunca bu gün şu gün derken gerçekleştiremediğimiz köyde kalma planını gerçekleştirdik. Havaların artık sonbahar geldi üşütürüm sizi dediği bir Cuma akşamı ve Cumartesi günüydü. Bizim havamız güzeldi ama, bir arada olduğumuz keyifli anlar yaşadık. Benim açımdan keyifli olduğu kadar Ahmet Tuna açısından da öyleydi. Kuzenleriyle eğlendi, oynadı, gezdi.


Babaannesi ve dedesini anneannesi kadar sık görmediği için biraz uzak duruyordu biraz uzun durunca daha çok alışmış oldu. Bu da babaannesini mutlu etti tabi. Artık çocuklara karıştı o da onlarla koşturuyor. Daha çok abileriyle ve ablalarıyla oynuyor. Miray'ın hayranı kucağına yatıyor gıdıklıyor. Yavrum benim ne çabuk büyüdün sen. Ne zaman Duru kadar olacak diyordum Ahmet Tuna bebekken, aralarında 10 ay var o zamanlar çok belli oluyordu tabi, ama şimdi Ahmet Tuna yapı olarak Duru kadar duruyor maşallah. Seneye kimse tutamaz onları.
Ahmet Tuna çoğu zamanını anneannesinde geçirdiğinden ve hafta sonu da sürekli evde durmadığımızdan Ahmet Tuna'nın keşfedecek yerleri sınırlı oluyordu. Bu Pazar hep evdeydik(m),Ahmet Tuna bir ara babasıyla parka gitti dönüşü muhteşem oldu. Bu gün pek bir kudurdu evde, babasıyla yuvarlanmalar bizi ısırmaya çalışmalar mutfakta da açmadığı kapak kalmadı, daha önce de açıyordu tabi biraz bakıp tamam şimdi kapatalım deyince kapatıyordu leğenlerin olduğu dolabı karıştırıyordu  daha çok ama bu sefer çaydanlıktan tutun tencerelere kadar kapaklarını açtı kapattı.


Ben bir yeri topluyorsam arkamdan yine bir yerleri karıştırdı. Merakı geçince yerine koydu kapattı neyse ki. Ahmet Tuna evdeyken hiç bir iş yapamayacağımı bir kez daha anladım.
Fazla samimiyette iyi olmuyormuş, hep evde olsam Ahmet Tuna ile aramız açılacak demek ki dedim. Şimdi de özlüyorum tarifsiz. Hele hafta sonundan sonra ilk iş günü burnumda tütüyor.
Bir hafta sonu daha biterken ve ben çayımı yudumlarken yazdım bu yazıyı. Fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi Ahmet Tuna açısından gayet renkli bir hafta sonuydu. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...